Osmanlı Devleti’nin çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna birebir tanıklık eden Münevver Ayaşlı’nın hatıralarıyla harmanladığı portre yazıları, tarih kitaplarının sayfalarında bulunamayacak detaylara yöneliyor.
İyi bir aileden gelen ve eşinin devlet görevleri sebebiyle devrinin edebiyat, kültür siyaset meclislerinde bulunan Ayaşlı, biyografi geleneğini resmiyetten kurtararak samimi bir tarzda sürdürmeyi tercih ediyor.
Mülkün, kalemin ve sanatın sultanları Haminne’nin Suret Aynası’nda buluşuyor. Ertuğrul Gazi’den V. Murad’ın torunu Rukiye Sultan’a, Abdülhak Hâmid’den Peyami Safa’ya, Tevfik Fikret’ten Yahya Kemal’e, musiki üstadı Sadettin Arel’den Celal Esad Arseven’e, Rıza Nur’dan Beyoğlu Levantenlerinin son temsilcilerine, İbn Rüşd’den Osmanlı âşığı seyyah Claude Farrere’e, Picasso’dan Andre Maurois’ya, Tarık bin Ziyad’dan Napolyon’a, Indira Gandhi’ye uzanan geniş bir yelpazede tam 51 ismi anlatıyor.
Hicri 1322 - Miladi 1906 senesinde Selanik′te doğdum. Fakat, umumi manada anlaşıldığı gibi ′Selanik′li değilim, Türküm. Babam askerdi. Devletimizin hudutları içinde olan Selanik′te vazifeli olarak bulunduğu bir sırada dünyaya gelmişim. Bütün Rumeli′yi çok sevdiğim gibi, Selanik′i de çok severim. Fertler ve milletler için hicret mukadderdir. Bizim tarihimiz, yani İslam tarihi hicri′dir, yani büyük mukaddes bir hicretle başlar. Binaenaleyh, biz müslümanlar için hicret etmenin, muhacir olmanın, ayrıca ulvi bir kıymeti vardır. Biz de anavatan Anadolu′ya hicret ettik. İzdivacım dolayısıyla candan ve gönülden Ayaşlı oldum. Bunu ilahi bir lütuf olarak kabul ederim. Zira bütün Piran′a çok bağlı olduğum gibi Hacı Bayram-ı Veli′ye (k.s.) ve onun ikinci halifesi olan Ayaşi Bünyamin-i Veli′ye (k.s.) çok bağlıyımdır. Hayatta yapayanlız kaldıktan sonra, 1947 senesinde yine yazıya ve gazeteciliğe başladım. Bir gün, hayat mücadelemde, kalemimin bana yardımcı olacağını hiç düşünmemiştim. Halbuki kalemin ne kadar mübarek ve mukaddes olduğunu bize Kur′an-ı Kerim emreder. Ömrü kültür hayatımıza hizmetle geçen Münevver Ayaşlı 20 Ağustos 1999, Cuma günü Rahmet-i Rahman′a irtihal etmiştir.