Malta Kuşatması sırasında Büyük Üstad Jean Parisot de la Valette katedrale toplanan şövalyelere şöyle seslenmişti: “Yaklaşan istila tehdidi, Haç ile Hilal'in amansız boğuşması olacaktır. Bu savaş Haç ve Hilal'in ölüm kalım mücadelesidir.” “Akdeniz’de Hristiyanlık Âleminin Başbelası", “Sultanların Amirali", “İslâm’ın Kılıcı"
Turgut Reis adına yazılmış Batı kaynaklı eserlerde her tarihçi hemen aynı kanaati ortaya koyar. Onu öven satırlar, yiğit bir düşmana, zeki ve cesur bir korsana armağan edilmiş gerçek övgülerdir. Batılı tarihçilerin kalemlerinde Turgut Reis, Kapudân-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa’ya denk, ünlü Venedik Amirali Andrea Doria’dan üstün, Timurlenk kadar usta, Fatih Sultan Mehmed kadar zeki ve ünlü, kendini beğenmiş Şarlken’in en büyük komutanlarını perişan edecek kadar askerî dehası olan bir kişiliğin sahibiydi şeklinde tanımlanmıştır.
Genç yaşta levend olarak korsanlığa başlayan, kısa sürede Kapudân-ı Derya olan Turgut Reis’inşehid olduğu Malta Kuşatması, aile geleneği ve kökeni bahriye zabitliğinden gelen bir araştırmacı yazar olan Osman Öndeş'in kaleminden okurlarla buluşuyor.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında, 1565 yılında Akdeniz’de hakimiyet sağlamak üzere Türk levendleriyle Malta üzerine sefere çıkan Turgut Reis, diğer bir deyişle Osmanlı filosu, Haçlı şövalyeleriyle karşı karşıya gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu ile Hıristiyan Birliği arasındaki rekabetin doruk noktasını teşkil eden bu sefer Osmanlı Tarihi için çok önemli ama maalesef detayları göz ardı edilmiş bir kuşatmadır. Belli bir süre Malta’da yaşamış olan, kuşatmanın geçtiği yerleri tek tek gezerek notlar alan, yeni bilgilere ulaşan Öndeş, Turgut Reis’in Son Seferi: Malta Kuşatması adlı eseriyle işte bu büyük Türk denizcisini ve bu büyük kuşatmayı tarih bilincine sadık kalarak birçoğu ilk defa yayınlanan belge ve fotoğraflarla okuyucusuna sunuyor.
1931 yılında baba tarafından dedesi Üsküplü ve Selânik’den muhacir Kolağası Osman Sancakdar Efendi ve Hâfıze Fahriye Hanım’ın İstanbul, Üsküdar İmrahor’daki evinde doğdu. Ankara- SBF’den ayrılarak Deniz Harp Okulu’na girdi. Bu okuldan dede ve baba mesleği olan bahriye zabiti olarak birincilikle mezun oldu. Meslek yıllarında bir yıla yakın ABD Maryland, İngiltere’de South Shields, Newcastle, Glasgow, 1968-70 yıllarında Malta Adası’nda yaşadı. 1972’de gemi komutanı iken isteğe tâbi olarak istifaen emekli oldu. Öğrencilik yıllarından beri yazarlık yanı hep ağır bastığından Son Saat, Milliyet, Hürriyet, Günaydın, Dünya, Referans, Hayat Tarih Dergisi, Hayat Mecmuası ve Belgelerle Türk Tarihi, Atlas Tarih gibi yayınlar başta omak üzere muhtelif gazetelerde ve dergilerde yüzlerce makalesi, araştırmaları ve Günaydın gazetesinde Cemal Dündar’ın resmettiği çizgi romanları yayınlandı. Eserleri; Boğaziçi Yayınları, Yağmur Yayınevi, Altın Kitaplar, Milliyet Yayınları, Hürriyet Yayınları, Aksoy Yayıncılık, Remzi Kitabevi, Şenocak Yayınları, İş Kültür Yayınları ve Timaş Yayınları gibi yayınevlerince neşredildi. İngiltere’de, Lloyd’s of London Press, Informa, Seatrade, Shipbroker, Yunanistan’da Naftiliaki, İsviçre’de Internationale Journal des Transports dergilerinin Türkiye temsilcisi olarak çalıştı ve bu sürelerde İngiltere’de Colchester ve Londra’daki merkezlerde temsilci olarak yeraldı. Sürekli Basın Kartı sahibi Osman Öndeş, Bahriye Nazırı ve Sultan Vahdeddin’in Seryaveri Avni Paşa ailesi mensupları tarafından kendisine emanet edilen “Avni Paşa’nın Hatıratı” ile tarihi ve vicdani bir perdeyi aralamaktadır.